17 Şubat 2019 Pazar

Tek Bir Sistemi Sanallaştırsak da mı saklasak?

Birçok işletmede halen sanallaştırma teknolojileri, gerek bu konudaki çekingenlikten gerekse de maliyetler yüzünden rafta bekleyen projeler arasında kalmış durumda. Gerçekten sanallaştırma o kadar kokutucu mu?Tek bir sistemi sanallaştırsak bile faydası var mı?















Bilinmeyen veya sonucu tahmin edilemeyen konularda korku veya çekingenlik oluşması olağan. Özellikle de “bir şekilde” veya “yeterince iyi” çalışan sistemleri bozup, değiştirip yeni bir düzen kurmak küçükten büyüğe birçok kurum için riskli olabilecek, IT departmanları ise işkenceye dönüşebilecek kavramlar haline gelebiliyor. Elbette geçiş süreçlerini planlamak, yönetmek ve sonuçlandırmak önemli bir meziyet. Bu zorlu işleri iş akışını aksatmadan, çıkabilecek sorunlarla ilgili B ve C planlarını tasarlayarak yapabilmek de önemli.
Peki durup dururken çalışan düzenimizi bozup neden sanallaştıralım? Bu sorulara tek bir sistemin var olduğu bir senaryoyla makul ve tatminkâr cevaplar arayalım.
Sanallaştırsak da mı saklasak?
Konu ile alakası yoktur :) Hubble TeleskobuŞimdi genel bir gerçek üzerine anlaşalım: Eğer kimseye bir faydası olmasa kimse eski köye yeni adet getirmez veya eski Hubble’a yeni lens takmaz. Sanallaştırma en ufaktan en büyüğüne kadar her türlü işletmeye, hatta aile şirketlerine bile faydası dokunabilecek bir teknoloji. Genellikle sanallaştırmanın nimetlerinden KOBİ seviyesinden başlanarak bahsedildiğini duyuyoruz;bu biraz da işin ticari kaygıları nedeniyle oluşan bir durum.
Fakat üst düzey sanallaştırma sistemlerinden dijital ağlar örüp kalifiye eleman dışında hiçbir şeye para ödemeyebilirsiniz; bu da işin önemli bir kısmı. Tabii yine günün sonunda işini profesyonellere emanet edip tüm hizmet ve bakımı “outsource” etmek isteyenler olacağı için bu iş modelleri hep geçerli olacak.
Bir sistemi sanallaştırmak mantıklı mı?
Tek sunucu kullananlar bile ücretsiz kullanılabilecek sanallaştırma sistemlerine geçiş yapmak istediklerinde şu avantajlar ortaya çıkıyor:

                                           1 - Kolay yönetilebilirlik.
YönetilebilirlikSanallaştırılmış bir sisteme erişmek için sanallaştırma sisteminin açık olması yeterli. İşin güzeli kapalı bir sistemi uzaktan açmanız her zaman mümkün olmayabilir ya da bu işi ekstra lisanslara para ödereyerek yapabilirsiniz ama sanal sisteminizi istediğiniz gibi kapatır açarsınız, gerekli değişiklikleri yapmak için sistemin başına klavye ve monitörle (veya KVM switchlerle) gitmenize gerek kalmaz.

2 – Yedeklemek çok kolay.
YedeklemeSanal sistemleri yedeklemek gerçek sistemlere göre çok daha kolay, hızlı ve güvenli. Sistem yedekleme yazılımları veya disk görüntüsü çıkartabilen uygulamaları kullanmak çok kolay değil. Sanallaştırma sistemlerinde bir ana ait görüntü
(snapshot) alabilir isterseniz sistemi kapatıp sanal sürücünüzün bulunduğu disk imajını bir yere kopyalayıp sistemi tekrar açabilirsiniz. Bu işlemi basit betiklerle (script) kendiliğinden yapılır hale de getirebilirsiniz.

                                           3 – Taşıyın, istediğiniz yere taşıyın.
TaşımaSonuçta bütün sistem tek bir imaj dosyasından ve bazen birkaç kilobyte’lık ayar dosyalarından oluştuğu için sistemden fiziksel olarak bağımsızdır. İstediğiniz yerde aynı imajı çalıştırabilirsiniz. Bozulan sistemdeki diski söküp yeni bilgisayara taktığında çalışmayanlar ne demek istediğimizi çok iyi anlayacaktır.
                                  


                                           4 – Yer açın, ikinci sistemi ekleyin.
Yer AçmaŞu sıralar üst seviye bir masaüstü bilgisayar işlemcisi satın aldığınızda en az 4 çekirdeğe sahip oluyorsunuz, hatta bu çekirdeklerin sekiz çekirdek gibi çalışmasını sağlayan teknolojiler de mevcut. Bellek ise olukça ucuz bir şey; gigabytelarcasına birkaç yüz TL ödüyorsunuz. Yeri geldiğinde sanallaştırma sisteminde birkaç çekirdek ve birkaç GB bellek alanını eski sistemden alıp yeni bir sisteme yer açabilirsiniz. Bu şekilde test sistemlerinize yer açıp gerekli denemeleri yaparak yolunuza devam edebilirsiniz.
5 – Donanımı verimli kullanın.
DonanımSanallaştırma teknolojisi mevcut donanım kaynaklarını sanal sunucular arasında paylaştırdığından ve sanal sunucuların o an kullanmadıkları kaynakları başka makinelerin kullanımına sunduklarından, işletmeleri sistemlere gereksiz yere para ödeyip fazla donanım kaynağı ataması yapmaktan kurtarır. Donanım kaynaklarını verimli şekilde ve ihtiyacınız kadar kullandırmak mümkün hale gelerek maliyet tasarrufu sağlar.
6 – Zaman kazanın.
ZamanBir soru; sistem odasında 100 tane fiziksel sunucunuzun olması ve her birinin ayrı ayrı bakımını yapmak ve çalışır durumda olduğunu kontrol etmek mi daha kolaydır, yoksa 100 sunucuyu sanallaştırma teknolojiyle yönetmeye başlayıp hem fiziksel yer kazancından, hem güç maliyetlerinden, hem yönetimin kolaylaşmış olmasından ve tek elden yönetmek mi?

Zararı yok mu?
%100 verimlilik oranına sahip bir makine olamayacağına göre sanallaştırma sistemlerinde de bir miktar performans kaybı oluyor; en nihayetinde araya sanallaştırma arayüzü (hypervisor) giriyor. Elbette bu performans farkı sistemden sisteme değişiyor fakat günün sonunda getirdiği avantajlara baktığınızda hangi taraf sizin için ağır basıyorsa ona karar vermeniz mümkün.
Bununla birlikte sanal sunucuların yer aldığı ana host sunucuların hepsinin kullanılamaz duruma gelmesi sebebiyle, üzerindeki tüm sunucuların erişilemez duruma gelmesi de bir dezavantaj olarak görülebilir. Ancak bu sorunlar sanal teknoloji sistemlerindeki High Availability teknolojileri sayesinde minimum seviyeye indirilebilir.

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar